En başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ nin Türkiye ile ilişkilerini anlayabilmek için Kıbrıs’ın tarihini bilmek, yaşanan olaylar ve tarikatlar hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Kıbrıs Adası’nda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmadan önce de Türklere dayanan bir tarih bulunmaktadır. İlk olarak 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantör ülke olması ile Kıbrıslı Türkler- Rumlar arasında eşit bir statü olması amacıyla kurulmuştur. Rum ve Türk ortaklığı 3 yıl boyunca devam etmiştir. Fakat 1963 yılında Kıbrıslı Rumlar, Türklere uyguladıkları baskı ve şiddetler ile ortaklığı bozmuş beraberinde de yeni anlaşmalar getirmişlerdir. Yeni anlaşmalara göre adada ki her toplumun kendisini ayrı ayrı yöneteceklerine karar verilmiştir.
Kıbrıs’ta yaşayan Türklere uygulanan şiddetlerin yanında Türkiye Cumhuriyeti bu halkın en büyük destekçisi olmuştur. Bu güçlü destek ile Kıbrıs Türk halkı günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilmiştir.
1974 yılında Yunan darbesiyle Türkiye de, uluslararası anlaşmalarda var olan özelliklerini kullanarak ve hakkından yararlanarak 20 Temmuz 1974 tarihinde ada’ya el atmıştır. Böylece Kıbrıs adası Yunanistan’a esir olarak kalmamıştır. Bütün bölgede demokrasi sağlanmış, barış ve güven ortamı oluşturmuştur.
Resmi Olarak Tanınmayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Kıbrıs sorunlarının, Barış harekatının sonucunda tüm olası kötü olaylarda Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Türklerini asla yalnız bırakmamıştır. Maddi ve manevi desteklerini sürekli olarak sunmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, resmi olarak dünyada tanınmayan sadece Türkiye tarafından tanınan bir bölgedir. Kıbrıs’ta kavgalar, izdihamlar sorunları çözüldükten sonra KKTC ve Türkiye ilişkileri hep olumlu yönde ilerlemiştir. Yakın işbirliklerinde bulunarak sorunlu geçen tüm dönemlerin en büyük yardımcısı olmuştur.
Türk halklarının birbiriyle olan bağlarında güçlü ve köklü tarihleri, kültürel ve din, dil, ırk birliklerinin bulunması Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletleri arasındaki ilişkileri en güzel ve net olarak karşılamaktadır. Bu iki halk yaşadıkları zorluklarda birbirlerinin destekçisi olarak doğal müttefikliği en iyi haliyle yansıtmaktadırlar.
Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Arasında Ekonomi
Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa’daki Büyükelçiliği ve KKTC’nin Ankara’daki Büyükelçiliği, İstanbul’daki Başkonsolosluk, İzmir ve Mersin Konsoloslukları, devletin diplomatik ve bürokratik ilişkilerini yürütmektedir.
Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türklerini birbirine bağlayan, en önemli konularda en büyük destek olan köprü konumundadır diyebiliriz. Ulaşım hakları, telekomünikasyon ve posta hizmetlerine varana kadar çoğu hizmetler Türkiye tarafından karşılanmaktadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye arasında birden fazla sayıda anlaşmalar ve protokollere imzalar atılmıştır. Bu belgeler, mevcut ticari ve ekonomik ilişkilerin düzenlenmesi için önemli bir yere sahiptirler. Protokoller, ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve güçlenmesi amacıyla imzalanmaktadır.
İlginizi çekebilir: KKTC İsmi Nereden Gelmektedir?
Ekonomik ve ticari ilişkiler 1994 yılına kadar Karma Ekonomik Komisyon toplantıları kapsamında ele alınmaya devam edilmiştir. 1994 yılından sonra ekonomik sorunlar yaşanmış ve Türkiye Cumhuriyeti de bu sorunların çözülmesine yönelik önlemler almaya başlamıştır. Kuzey Kıbrıs’tan Türkiye’ye yönelik ihracatın artırılması ile bu sorunlar çözülmeye çalışılmıştır. Bu sorunlarında çözülmesiyle beraber devamında gelen 1997 yılında ise, iki ülke arasında ekonomik ve mali alanlarda “Ortaklık Konseyi” kurulmasına karar verilmiştir.
1998 yılında ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye arasında “Yatırımlarda Devlet Yardımları Anlaşması” imzalanmıştır. Şubat 1998’de ise, iki ülke arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması ve 1999 yılında İki Ülke Vatandaşlarına İlave Kolaylıklar Tanınmasına İlişkin Anlaşma imzalanmıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik olarak uzun yıllar boyunca yaşadığı kısıtlamalar ve yaşanılan mağduriyetliklerin çözülmesi için Türkiye elinden gelen tüm katkıyı sağlamıştır. En nihayetinde ekonomik sorunlar ile kesin olarak başa çıkmak için 2 hedef ortaya konulmuştur.
KKTC’nin yaşadığı kısıtlamalar kaldırıncaya kadar bu kısıtlamalar tamamen kaldırılıncaya kadar, KKTC’nin başta Türkiye ve Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya ihracatını en iyi koşullarla yapmasını sağlamak ve KKTC’nin uluslararası ticaret sistemine ulaşması hedeflenmiştir.
2000 yılı başlarına gelecek olursak… Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşanan bankalar krizlerinin sonucunda büyüyen yapısal ve ekonomik sorunları aşmaya yönelik programlar oluşturulmuştur. Bu yıldan itibaren ekonomik kalkınma programları uygulamaya konularak, Ekonomik ve Mali işbirliği protokolleri imzalanmıştır.
Son olarak değineceğimiz bir diğer konu ise; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti halkı arasında müthiş bir şekilde ticaret ve yatırımların gerçekleştiğidir. Kıbrıs’ın güzelliğinden faydalanmak isteyen ve toplumundan, nüfusu kendi halkından oluşan bir ülke de yaşamak isteyen TC vatandaşları Kıbrıs satılık ev ilanlarına çok fazla bir şekilde ilgi göstermektedirler.
Sizler de bu yazıyı okuyorsanız ve Kıbrıs satılık ev seçenekleri ile ilgileniyor iseniz bizimle iletişim kurmaktan çekinmeyin!