Tarihin En Özel Adası Kıbrıs

Kıbrıs konumu itibariyle çok özel bir yerde bulunan bir Akdeniz adasıdır. Büyüklük olarak Sicilya ve Sardinya adalarının ardından en büyük 3. ada olarak göze çarpmaktadır. Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika’da yer alan ülkeler en yakın olduğu ülkelerdir.

Yaklaşık 1 milyon 150 bin kişinin hayatını sürdürmekte olduğu bu güzel adanın nüfusunun aşağı yukarı %70’lik kısmını (800.000) Kıbrıslı Rumlar oluştururken %30’lık kısmını da (350.000) Kıbrıslı Türkler oluşturmaktadır.

Çok eski çağlarda Anadolu’nun bir parçası olan Kıbrıs Adası, jeolojik hareketlenmeler sonucu ortaya çıkmış bir adadır. Adada hüküm sürdüğü bilinen ilk uygarlık Mısırlılardır ve Mısır uygarlığının ardından adanın kontrolü Hititlere geçmiştir. Zaman içerisinde birçok deniz medeniyetinin istilasına bu ada Dört Halife döneminde Müslümanların hakimiyetine ilk kez geçmiştir. Sonrasında Emevilerin hakimiyetine bırakılıp vergiye bağlanılan Kıbrıs, Emevilerin vergilerini ödememesi sonucu tekrar Müslümanların hakimiyeti altına geçti.

Asırlar sonra Bizans İmparatorluğu’nun hakimiyeti altına giren Kıbrıs’ın tarihinde Haçlı seferleri önemli bir yer tutuyor. Birinci Haçlı Seferi’nde Haçlılar Kıbrıs’tan yardım malzemeleri ve asker desteği almışlar ve bununla birlikte Haçlılar ile Kıbrıs yönetimi arasında iyi ilişkiler kuruldu. Ancak kurulan bu iyi ilişki 1156 yılında Haçlıların Ermeniler ile birlikte Kıbrıs Adası’na saldırmasıyla bozuldu. Genç yaşlı demeden büyük bir kıyıma uğrayan Kıbrıs halkının evleri dükkanları yağmalandı, büyük bir vahşetle neredeyse tüm nüfus kılıçtan geçirildi ve tam da o sıralarda Kıbrıs’ta gerçekleşen büyük depremler adanın tahribatını tarif edilemez seviyelere taşıdı.

Tüm bu gelişmelerin ardından Üçüncü Haçlı Seferi sonrasında Kıbrıs Haçlı Krallığı kuruldu ve bu krallık tam 4 asır varlığını sürdürdü.

Doğu Akdeniz’in Kilidi

Bu süreçte Kıbrıs, Suriye ve Filistin kıyılarından kaçan Doğu Latinlerinin merkezi haline getirildi. Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ten çıkardığı Latinler adaya yerleştirildi. Ceneviz, Fransız, Venedik korsanlarının hayatını sürdürdüğü Kıbrıs’tan, Anadolu sahillerine saldırılar tertiplendi. Kıbrıslıların saldırıları, Anadolu Selçukluları ve beylikleri tarafından savuşturuldu.

Bu şekilde geçip giden yılların ardından Osmanlı Devleti Yavuz Sultan Selim’in liderliğinde Suriye ve Mısır’ fethedince Doğu Akdeniz’de hakimiyet kurmak için Kıbrıs’ı da fethetme gerekliliği ortaya çıktı.

Kıbrıs halkı adadaki yaşantıdan ve idareden memnun değildi. Osmanlının adil yönetimini arayan halkın dilekleri İkinci Selim zamanında Kıbrıs’ın fethine karar verilmesiyle gerçek olmaya başladı. Osmanlı donanması İnebahtı Savaşında yansa da mücadeleden asla vazgeçmedi ve kuşatmasını giderek güçlenerek sürdürdü. Yaklaşık 2 senelik kuşatmanın ardından Haçlılar bu baskıya daha fazla dayanamayacaklarını anlayınca adanın hakimiyetini Osmanlı Devleti’ne bıraktı.

Osmanlı himayesine giren adada feodal sistem yerine millet sistemi uygulandı. Kıbrıs Adası’na Türkler bu dönemde yerleştirilmeye başlandı ve ada bir eyalete dönüştürüldü. Bu dönemde Kıbrıs Kilisesi diğer zamanlardan farklı olarak bağımsızlığına kavuşturuldu ve Kıbrıslı Rumlar ile Osmanlı yönetimi arasında bir köprü görevi üstlendi.

Yaklaşık 300 yıl süren hüküm sonra 93 Harbi esnasında Birleşik Krallık “Ruslara Karşı Yardım” vaadiyle 92.000 altın da vererek 1878 yılında Osmanlı’dan Kıbrıs’ı kiraladı. Daha sonraları ise Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı’na girince Birleşik Krallık adayı egemenliği altına aldı.

Paylaşılamayan Ada Kıbrıs

1913’te Birleşik Krallık’in egemenlik ilan ettiği Kıbrıs üzerindeki burum Lozan Barış Antlaşması ile tanındı. Adadaki Rumlar zaman içerisinde Birleşik Krallık yönetimine karşı ayaklanmalar gösterince Birleşik Krallık ada üstündeki politikasını sertleştirdi. Türk ve Yunan bayraklarının kullanımı ve bu ülkelerin tarihinin okutulması, ulusal kahramanların resimlerinin sergilenmesi yasaklandı. Birleşik Krallık’tan kopmak isteyen Rumlar, Türklerin boykot ettiği bir referandum düzenledi ve katılanların yüzde 90’ı Yunanistan ile birleşme adına oy verdi.

Kıbrıs’ın İki Yakası

Rumlar Birleşik Krallık kuvvetlerini adadan çıkarmak için silahlı saldırılarda bulunurken Türkler ile de çatışmaya girdi. Türk tarafı adanın pay edilmesini istedi.

1960’da Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla bağımsızlık kazanan adada 1974 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin harekatı ile Kıbrıs Türk Federe Devleti adanın kuzeyinde kuruldu ve daha sonra bu bölge Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adını aldı.

Aradan geçen 30 yılın ardından 2004 senesinde iki tarafın birleşmesi gündeme geldi. Birlemiş Milletler’in adanın iki yakasını bir araya getirme projesi adada referanduma sunuldu. Kuzey yüzde 35’e karşı 65 evet derken Güney yüzde 25’e karşı 75 hayır demiştir ve bu birleşme gerçekleşmemiştir.

Aynı sene güney yaka Avrupa Birliği’ne katılmıştır.

Bu içeriğimizde sizlere cennet vatanımız Kuzey Kıbrıs’ın tarihi hakkında detaylı bilgiler sunmaya çalıştık. Umarız keyif almışsınızdır. Kıbrıs hakkında güncel içerikler okumak için blogumuzu ve Kıbrıs satılık ev fırsatlarını yakından takip etmek için Goldmark Estates’i incelemeyi unutmayın! Esenlikler dileriz efendim 🙂

Tartışmaya Katıl

Compare listings

Karşılaştırmak

Kıbrıs Yatırım Fırsatları!

Kıbrıs emlak yatırımı fırsatları hakkında merak ettikleriniz için  bizimle iletişime geçin.
Acele edin! En karlı yatırımlar sizleri bekliyor!